Günlerden bir gün adam iş bulamadığı için bir şey alamadan evine dönmüş. Ama kulübesinin kapısını açınca burnuna güzel yemek kokuları gelmiş.
Yine her zamanki gibi resmi selâmlayıp duasını ettikten sonra yemek masasının yanına yaklaşmış. Bir de ne görsün masanın üzerinde bir tencere durmuyor mu? Tencere ağzına kadar nefis pilâvla dolu imiş.
Adamcağız şaşırıp kalmış korktuğu için pilâvı yemeğe cesaret edememiş. Ama karnı aç olduğu için ne olursa olsun demiş geçmiş tencerenin başına güzelce karnını doyurmuş.