"Bu romandaki İstanbul efsaneler insanlar balıklar kayıklar iskeleler saraylar dehlizler kesik başlar mezarlar hastaneler morglar denizkızları cinayetler katiller cellatlar deliler yani her şey uydurmadır. Efsanelerin yalanı abartılmış insanların hayatına olmadık benekler atılmış şehir baştan yaratılmıştır. Yok eğer 'Bunların hepsi gerçek Haliç'te kırmızı bir kayık durur ve içinde Zaman dayı yaşar eski mezarlarda kesik cellat kafaları yatar küçük kızlar mezar taşlarına dünyanın en güzel şiirlerini yazar genç bir adam paramparça bir baba arar her şeyi gören bir kambur hep susar ve İstanbul'un altında sır dolu dehlizler var' diyen biri çıkar da beni yalanlarsa ne mutlu bana."