"İspanya'daki Endülüs toprakları göründü. Hannibal bu topraklarda Alp Dağlarıyla savaşmış Vandelloslularla cenk etmiştir Araplar bu bölgeyi fethetmiştir. Ecdadımız burada Endülüs Emevi adında bir medeniyet kurmuştur. Batının gelişmesinde bu medeniyetin rolü büyüktür. Kolomb bu topraklarda İsabella'ya karşı durmuş daha sonra Amerika kıtasına gidip orayı keşfetmiştir. Böylelikle Amerika inşa edilmiş büyümüş ve şu anda milletlerin fuarına iştirak ettiği Amerika olmuştur. Yine bu sebepten Şirket-i Hamidiye tesis edilmiş şu anda üzerinde olduğumuz gemi kiralanmış ve oraya doğru yola çıkmıştır. Ey Rabbim burası ne güzel bir memlekettir!"
Darwin'in Serçeleri Batı dünyasının Doğuya dair çarpık tahayyülü ile Doğunun kendisiyle olan bitmek bilmeyen mücadelesine açılan edebi bir pencere.
Teysir Halef kurduğu güçlü roman tekniği ile okuru on dokuzuncu yüzyıl Osmanlı İmparatorluğuna ve Amerika Birleşik Devletlerine götürüyor. Anlatı içine yerleştirdiği boşlukları zekice dolduran yazar yarattığı baş ve yan karakterlerin öyküleri ile de okuyucunun zihninde birden fazla kapı aralıyor.
Osmanlı İmparatorluğu'nun 1893 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde düzenlenen uluslararası fuara katılımı İmparatorluk içerisinde kolay hallolmaz. Üç kıtaya hükmeden Osmanlı fuarda ne sergileyecektir? Ev sahibi Amerika Birleşik Devletleri yaşadığı gelgitlerin gölgesinde caka satma peşindeyken fuar komitesinin farklı hesapları vardır. İnsanoğlunun en büyük düşmanı yine kendisi midir? Peki ya dostu kimdir? Serçeler özelinde sembolleştirilen roman karakterlerinden kim hayatta kalır? Kim güçsüz düşüp yarıştan elenir? Bütün bunlar olup biterken filler tepişir çimenler ezilir.