Küçük yaşlardan itibaren denize olan tutkusu Jim'i hem onu şanslı hem de lanetli bir adam yapmıştı. İlk çıktığı görevde gemisi batmış ve gemideki sekiz yüz hacıyı ölüme terk ederek birkaç denizciyle birlikte bir filikaya atlayarak oradan kaçmışlardı. Ve bu Jim'in asla peşini bırakmamıştı. Bir hayalet gibi gittiği her yerde onu takip etmişti. Ta ki çok uzaklarda bir balıkçı köyünde kendine yeni bir yaşam kurana dek.
Yerlilerin çok sevdiği Jim'in adı artık Tuan Jim yani Lord Jim olmuştu. İyi bir işi ve sevdiği bir kadını vardı ama işler beklediği gibi gitmedi. Lord Jim bu kez çok daha büyük bir sınavdan geçmek üzereydi. Peki bu sınavı geçebilecek huzurlu ve mutlu yaşamına devam edebilecek miydi?