Bu çalışma insanlığın vücuda gelişiyle yaşıt olan bir soruya cevap arayışıdır. Sormaktan çekinmeyen herkesin kendisine ya da bir başkasına sorduğu o soru Tanrı kimdir? sorusudur. Dinler bir yönüyle bu soruya aranan cevapların tarihidir. Semâvî kitaplar da Tanrı'nın kendini tanıtma varlık hiyerarşisi içerisindeki konumunu gösterme âlemle ilişkisini belirlemeye matuf metinlerdir. Dine dair tüm problemler 'Tanrı kimdir?' sorunun etrafında anlam bulup şekillenmektedir. Teolojik etkinliği varlığa dair sistemli bütüncül ve tutarlı sorgulama yapma olarak tanımlarsak bu etkinlikte özne olan Tanrı'dır. İnsanın Tanrı'ya ilişkin bilgi kapasitesinin sınırlılığı beraberinde Tanrı'nın ontolojik ve epistemolojik yönüne yaklaşım farklılığı getirmiştir. Oysa tasavvurda tasarladıkları tanrı imajları birbirlerine oldukça benzemektedir. Vahiy dışı tasavvurun ürünü olan tanrı fenomeni tanrı inancından çok inanç tanrısının görünümüdür. Tanrısal varlığın her bir görünümü ebedi dinginliğin sessizliğini bozan doğaüstü keyfiliğin dışavurumları görünümündedir. Tanrı figürünün görünürlüğü açıklığı ya da belirginliği görünmezliği ve bilinmezliği birbirinden farklı tasvirlerin ana nedenidir.