Zaman geldi kral sofrasında bulamadığımızı bir parça kuru ekmeğe katık ettiğimiz bir zeytinde bulduk...
Etrafımızı sarmalayan yapmacık tavırlı kalabalıklarda değil duvar dibine çökmüş üşüyen bir çocuğun ürkek bakışlarının gölgelediği dudaklarının zor hissedilen tebessümünde yaşadık...
Bir yatakta birbirlerine yabancılaşan bir kadın ve bir erkekte değil sevdiğimizin bize ulaşamayan kadife bakışında rastladık bir türlü ulaşamadığımız "Mutluluk"lara...
Zaman zaman size sıkı sıkı sarılıp yapmacık sevgi gösterilerinde bulunanlarda değil zor hissettiğimiz bir saç okşanmasında karşılaştık...
Balıkçı vitrinini süsleyen büyük pahalı nadide balıklarda değil binbir düğümlü oltamıza takılan küçük bir izmaritte yaşadık aradığımız tüm "Mutluluk"ları...
Çoğu değil yeterliliği...
Hırsı değil anlayışı...
Kini nefreti değil sevgi sevecenlik hoşgörülük dolu bir dünyada birdenbire buluverdik kendimizi.
Fakat artık bir başka anlayış bir başka paylaşış bir başka coşku ve bir başka duyuş içinde...