Türklerin beş bin yıllık tarihine baktığımızda erkekler kadar kadınların da önemli rol oynadığına şahit oluruz. Türk erkeği ise yaşadığı her devirde kadınına son derece saygılı davranır ve kadını adeta baş tacı yapardı. Türk tarihinde kadınlar devlet yönetiminden tutun da sosyal hayata kadar hemen hemen her alanda söz sahibi oluyordu. Devlet yönetiminde hakan eşi hatun ile birlikte devleti yönetiyordu. Hakanın sol yanı başında durması ve yönetim adına çıkarılan fermanlarda" Hakan ve hatun emrediyor ki..." şeklinde ifadeyle başlaması da bunun en açık ifadesidir. En eski Türk topluluklarından itibaren kadınların at binip ok attıkları hatta güreş yaptıkları savaşlara bile katıldıklarına çeşitli kaynaklarda rastlıyoruz. Türk kahramanları arasında sadece erkekleri değil kadınları da görürüz. İşte Türk tarihinde iz bırakmış kadın liderlerinden biri de Hayme Ana'dır.
Hayme Ana; Osmanlı Devleti'nin kuruluş tohumlarını atan oğulları Ertuğrul ve Dündar'ı Anadolu'ya doğru göç etmeleri konusunda yüreklendiren ve onları destekleyen cesur bir kadındır. Onun bu cesareti altı yüz yıl sürecek ve üç kıtaya hükmedecek bir devletin kurulmasına vesile olmuştur. Süleyman Şah'ın vefatından sonra Kayı Obas'nın yönetimini üstlenen Hayme Hatun obanın birlik ve bütünlüğünü muhafaza ederek obayı güçlü bir şekilde oğlu Ertuğrul'a bırakmıştır. Bu da Türk kadınının yönetim ve idarede gösterdiği en başarılı örneklerlerden birisidir.