Kant'ın Ahlakın Metafiziği (Die Metaphysik der Sitten) adlı eserinin ilk kısmı olan bu kitap yazarın 'hukuk öğretisi'nin ve 'devlet kuramı'nın temel ilkelerini ortaya koymaktadır. Kant denince akla her ne kadar ilk bakışta ahlak felsefesi gelse de onun hukuk felsefesi ve devlet felsefesi başlı başına felsefi bir tasarıdır. Kant hukuk felsefesini bilinçli ve planlı bir şekilde Saf Aklın Eleştirisi'nde yeni bir temelde inşa ettikten sonra geliştirmiştir. Hukuk ve devlet felsefesi düşüncelerini bu kitapta kaleme almadan önce Yeniçağ felsefesini incelemiş; Hobbes'tan Locke'a ve Rousseau'ya kadar temel hukuk ve devlet öğretileri ve hukukun devlet içerisindeki konumu Kant'ın yoğun ilgisini çekmiştir. Kant'ta üç büyük düşünürün Rousseau'nun cumhuriyetçilik Locke'un temel insan hak ve özgürlükleri ve Montesquieu'nün güçler ayrılığı bağlamında derin izlerini görmek mümkündür. Kategorik imperatif devlet kuramına uygulanabilir mi? Kant iktisadi veya siyasi liberalizme müdahaleci hukuk devletine nasıl bakmaktadır? 'Dünya vatandaşlığı' kavramı sömürgeciliğe bir alternatif midir? Evrensel bir hukuk ve devlet etiği yaratılabilir mi? İnsan hakları ilkesi ve mülkiyet kurumu nasıl temellendirilebilir? |
Devletlerarası hukuk düzeni ceza hukuku direnme hakkı yoksullar için kamusal sorumluluk gibi maddi hukukla ilgili özsel konularla birlikte bu kitap hukuk öğretisinde metafiziğin vazgeçilmezliğine dikkat çekmektedir.