"Dünyanın çığlığı olan depremler insanın yaşam yerlerini elinden alırken dünyanın gözyaşı
olan seller sahip olduğu her şeyi suya gömdü. Dünyanın öfkesi fırtınalar insanın değer
verdiği her şeyi savurdu götürdü. Tek bir şeyi geride bırakarak... Korkuyu... Negatif
tesirlerin etkisi altında korkusuyla baş başa kalan insan hayal kurmayı unuttu. Hayal etmeyi
unutması kendinden vazgeçmesi demekti...
"Tanrı evreni yaratmayı diledi... Her şey hayal ile başladı..." cümlesinin büyüsüyle
başlamıştı varoluş... Şimdi özünden uzaklaşan insan için Yuvarlak Oda bilinçaltındaki
kilitlerin açıldığı isli duyguların tekrar can bulduğu "hayal dünyasıydı." Sekiz seçilmiş
Yuvarlak Odayı sarmalayan düş içinde kendi gerçekliklerine uyanıyorlardı. Seçilen bu kişiler
nasıl belirlenmişti? İnsanlığın geleceğinde nasıl bir rolleri vardı? Onlardan beklenen şey
neydi? Neden buradaydılar?...
Gülriz Aygül'ün kaleminden insanın varoluşunda sahip olduğu değerleri anımsatan sürükleyici ve şaşırtıcı bir bilimkurgu romanı.