Toplum Sözleşmesi Fransız Devrimi'nin felsefî zeminini hazırlayan eserlerin başında geliyor. Batı dünyasını şekillendiren temel siyaset teorilerinden biri olarak da görebileceğimiz Toplum Sözleşmesi'nde Rousseau sınıf ayrımı gözetmeksizin her bireyi kanun önünde eşit kabul etmek gerektiğini savunur. Bireysel özgürlüklerin güvence altında olduğu genel iradeye ve mutabakata dayanan sistem "gönüllü köleliği" de ortadan kaldıracaktır. Rousseau'nun yazıldığı ilk günden beri sürekli tartışılan bu klasik metni siyaset bilimine; mülkiyet halkların egemenliği genel irade gibi kavramları armağan etmiştir. Bununla da kalmayıp çeşitli demokrasi modellerinin nasıl ve hangi koşullarda gerçekleşebileceğinin altını çizerek demokrasi teorilerine bugün bile katkı yapmayı sürdürmektedir.