"...O an Nalçacı Caddesi'ndeki arabalara bakıyordum. Kırmızı ve beyaz farların oluşturduğu ve birbirine zıt yönde akan o iki nehir. Hayatın koşturmacasını izlediğim yerdi o ana cadde. Evlerine veya her nereye gidiyorlarsa oraya varmaya çalışan insanların oluşturduğu o iki nehir.
Çok güzel bir görüntü diye düşündüm. Ne zaman bu saatlerde dışarı baksam henüz ana caddedeki trafiğin azalmadığı saatlerde araçların oluşturduğu bu görüntü çok hoşuma giderdi. Çok sevdiğin bir filmi yeniden izlemek gibiydi. İşin enteresan tarafı film aynı gibi görünse bile o arabaların ve o arabaların içindeki insanların her seferinde değiştiğini bilmek de çok garip geliyordu. Bana özel çekilen bir kısa filmde oynayan yüzlerce insan..."
Hem okul hem özel hayatında sorunlarla mücadele ederken karanlık korkusunun karşısına çıkardığı ilginç insanlar ve sorunlarla da savaş veren ve çoğu zaman zihnine yenik düşen Okan'ın hikâyesi