ADIN BAHAR OLSUN SENİN
Bu olaydan sonra Ufuk Yüzbaşı verdiği tüm derslerinde öğrencilerine ilk olarak aynı soruyu sormaya başladı:
''Paraşütümüzü kim hazırlıyor?''
Tüm hayatımız boyunca ihtiyaç duyduğumuz her şeyi bir başkasının hazırladığı biz modern dünyanın insanlarına sorulabilecek en anlamlı soru bu belki de...
Yaşamaya devam etmemizi sağlayan sayısız paraşütler var hayatımızda; her defasında bir başka insanın bizim için hazırladığı maddi paraşütler manevi paraşütler duygusal paraşütler ruhi paraşütler var!
Sahip olduğumuz en büyük yeteneği kimler hazırladı bize veya düşünce yapımızı kim şekillendirdi? Kimler bize güç verdi moral verdi? Zor zamanlarımızda ya da hayata dair manevi değerlerin farkına varmamızı kim sağladı? Hayatımızla ilgili paraşütlerimizi hazırlayan kimlerdi? İşte onlar hayatımızı borçlu olduğumuz kimselerdir!
GÖNÜL HIRSIZLARI
Cin Ali'yi sürükleyerek pencerenin yanına getirdiler. Camı açtılar tekme tokatla adamı aşağı attılar.
Cin Ali alt katın balkonuna düştü balkona inip adamı tekrar zemine attılar. Kalabalık içinde kadınlar da vardı. Satmak için köylerden eşeklerle getirdikleri odunlardan birer tane aldılar ve Cin Ali'ye defalarca vurdular.
Cin Ali kıpırdamıyordu nefes bile almıyordu. Jandarma komutanı yarbay yanlarına geldi:
'' Tamam artık bırakın adam öldü!'' dedi.
Hocam madem siz öğretmensiniz ne olur gençlere anlatın gönül hırsızlığı yapmasınlar!
En büyük hırsızlık duygu hırsızlığıdır bence. Birinin malını parasını çalarsın sonra pişman olursun çaldığın malı götürür geri verirsin suçunu telafi edersin; gönül hırsızlığının telafisi nasıl olacak?
Bunu anlatın talebelerinize böyle bir şey yapmasınlar! Seviyor gibi görünmesinler seviyorlarsa sevgilerinin arkasında dursunlar!
ALLAH'IN GÜZEL İSİMLERİ (ESMAÜ'L HÜSNA)
"Kullarım sana beni sorarlarsa bilsinler ki:
Ben muhakkak onlara pek yakınım. Beni çağırdıkları bana dua ettikleri anda dua edenlerin duasına cevap veririm!" (KUR'AN- I- KERİM; BAKARA SURESİ-186)
"Allah sizin tövbelerinizi kabul etmek istiyor!" (KUR'AN-I KERİM; NİSA SURESİ- 27)
"Öyle ise beni anın ben de sizi anayım; Bana şükredin nankörlük etmeyin!" (KUR'AN- KERİM; BAKARASURESİ-152)
UMUDUM YEŞERDİ
İlyas ıstıraplar çekiyor ama bir türlü ölemiyor komşuları başında bekliyordu. Kimi Kur'an okuyor kimi dua ediyor bazıları da Azrail'i ürkütmeyelim diye sessizliği sağlıyordu.
İlyas'ın ölümü bir hayli gecikince komşularından biri Sanem'in evine gitti ona dedi ki:
'' İlyas sana hala tutkun ağır hastadır kaç gündür çırpınıyor can veremiyor! Kocan evde yok gelsen de bir tas su versen garibime!
Sevdalılar sevdiğinin elinden bir yudum su içerse rahat ölürmüş; gel sevaptır!