"Bizi diğer insanlardan ayırıyormuş gibi görünen gönül yaramız aslında içten içe birbirimize yakınlaştırır."
Neredeyse hiç kimse gönül yarası çekmeden yaşlanmaz. Bu tür zor durumlarda genellikle zamanın bizi iyileştireceği söylenir. Ancak uzlaşma ve bakış açısının da yaşamsal önemi vardır. Bazen durumumuzu olduğundan beter hale getiririz. Kendimize yeterince iyi olmadığımızı her şeyde başarısız olduğumuzu reddedilmenin bize hep kötü davranılacağı anlamına geldiğini söylemeye başlarız...
Bu kitap gönül yaralarımızı iyileştirmemize yardımcı olmak için bize biraz tarih biraz psikoloji biraz da felsefeyle ilgili bilgi sunuyor. Terk edildiğimizde verdiğimiz tepkilerin nasıl oluştuğunu eski sevgilimizi düşünmenin en iyi yolunun ne olabileceğini ve umutsuzluk içindeyken geleceği nasıl planlayabileceğimizi öğreneceğiz. Kitabı okumayı bitirdiğimizde yalnız olmadığımız için biraz keyiflenecek acımız sonunda biteceği için avunacak ve ilişkilerin bitmek bilmeyen belirsiz sıkıntılarını mutluluklarını merak edeceğiz.
Hayatımızda aşktan daha keyifli ya da daha sorunlu hiçbir alan yoktur. Ergenlikten başlayarak uzun süre boyunca ilişkilerle ilgili önemli ya da berbat bir sorun yaşamamak pek mümkün değil.
Alain de Botton öncülüğünde kurulan The School of Life (Hayat Okulu) tarafından hazırlanan Gönül Yarası'nın amacı yaşadığımız hayal kırıklıkları çelişkiler ve ayrılıklar konusunda mükemmel bir yol arkadaşı olmaktır. Psikolojik analizlerle insancıllık ve içtenliği birleştiren kitap herkesin hayatın bir noktasında yüzleşmek zorunda olduğu konulara odaklanıyor. Gönül Yarası hak ettiğimiz mutluluğu bulmamız için gerekli önerileri ve teselliyi bize sağlayarak yaralarımızı daha kolay ve akılcı sarmamıza destek oluyor.