Günümüzde modern demokrasilerde temsili demokrasi uygulanmaktadır. Demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan seçimler yurttaşların siyasi temsili ve katılımını gerçekleştirir. Seçimler ülkemizde 'temsilde adalet' ve 'siyasal istikrar' unsur- larına dayanır. Uygulanan nispi temsil sisteminin ana işlevi ise temsilde adaleti sağlamaktır. Demokratik seçimler için tartışmalı ve önemli bir konu olan seçim barajları ülkemizde 1980 askeri darbesinden sonra 10 Haziran 1983'teki 2839 sayılı kanunla yürürlüğe girmiştir. 39 yıldır süregelen yüzde 10 seçim barajı dünyadaki demokrasi uygulamalarında görülen en yüksek seçim barajı oranıdır. Siyasi istikrarı sağlama amaçlı getirilen seçim barajları ülkemizde demokrasi açısından sorgulama konusu olmaktadır. Her seçim dönemi Anayasa değişikliği demokrasi açılımlarında tartışma konusu haline gelen ülke ve yerel idarelerdeki seçim barajları medya-demokrasi ilişkisinde temsil bağlamında bir araştırmayı da önemli hale getirmektedir. Sıklıkla siyasi gündemin medya gündemini belirlediği ülkemizde bu konuda güçlü bir kamuoyunun oluşamayışında medyanın temsilini araştırmak ve değerlendirmek demokratik rolünü irdelemek bu araştırma için temel amaçtır. Yurttaş bilincinin demokratik seviyesinin düşük olduğu noktasındaki bakış açıları kanıksanmış siyasi kültürün demokratik kültürü inşa edememesi gibi etkenler izleğinde seçim barajlarının dış etkenler olarak niteleyeceğimiz AB'ye giriş süreci dışında çoğunlukla siyasi partilerin pazarlıklarına ya da beklentilerine bırakıldığı bilinmektedir. Bu bağlamda medyanın demokrasi- lerde dördüncü güç olarak tanımlanmasını sağlayacak bilgilendirme aydınlatma ve denetim rolünü sorgulamak gündeme yansıyan seçim barajlarının medya temsilini araştırmak ülkemizin demokratik evrilmesine katkıda bulunmak için zorunlu olmaktadır. Araştırma kapsamında ülkemizin siyasi elitleri medya elitleri sivil toplum ve akademinin medyadaki temsili ve görüşleri incelenmiş değerlendirilerek özgün bir sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır.