İmâm Gazzâlî'nin İhyâü Ulûmi'd-Dîn isimli eseri; kulluk bilinciyle hareket eden (takvâ) iyi güzel ve doğru işlerle uğraşan (sâlih) her Müslüman için genel bir düstûr olarak kabul edilir. Müellif bu kitabında ahlak ve âdâb konularında zihninde cereyan eden çeşitli meseleleri adeta yığarcasına toplamıştır. Sonra da onları açıklamış tahlil etmiş ve okurunu bu hasletlere teşvik etmiştir. Yine aynı şekilde kötü ve düşük seviyedeki ahlak ve âdâb konuları hakkındaki meseleleri de zikretmiştir. Bunları da açıklamış tahlil etmiş ve okurunu bu hasletlerden uzak durması gerektiği konusunda teşvik etmiştir. Böylece onun kitabı bir ahlak ve terbiye kitabı haline gelmiştir. Benzeri kitaplar arasında ayrıcalıklı bir konuma yerleşmiştir. Bu sebeple de onu savunanlar ve eleştirenler arasında büyük bir fırtınanın kopmasına neden olmuştur. Onu eleştirenler özellikle şu konulara yoğunlaşmışlardır: Gazzâlî'nin kitabında naklettiği uydurma/mevzû hadisler insanın şahsiyetinde bulunan insanî özellikleri öldüren bazı hikâyeler ki bunlar insana hiçbir hayır getirmeyen kuruntulu sözlerle onu aşağılık bir duruma düşürür. Bu eleştirmenlerin önde gelen ismi büyük âlim Abdurrahman b. el-Cevzî (h. 510-597) bu eseri şiddetli bir şekilde tenkit etti. Ancak o sadece sözle yetinmedi ve kitap üzerinde bir hummalı çalışmaya girişti. Böylece kitap içerisindeki uydurma/mevzû hadisleri tespit edip metinden çıkardı ve sahih hadislerin konumunu belirledi. Arka planında fayda barındırmayan hikâyeleri lafızları ve kelimeleri de araştırdı. Sonra da onları kitaptan çıkardı. Bu kitabı "Minhâcu'l-Kâsıdîn" diye isimlendirdi.