Sufi Üstatları ya da İslamın Mistikelri ilk meydana çıktıkları VIII. IX. asırlarda bütün dünyaya şamil bir anahtar olarak ele aldıkları Kuran öğretisini yorumlamaya çalışarak çile fikrini yetiştirmişlerdir. İnsanın Tanrı'ya yönelişinde en büyük önemli vecd halinde dua etmede bulmuş iseler de derin öğretilerinde ibret verici kısa öyküler ve de kıssaları da kullanmışlardır.
Her üstat onları kendine has usul ve üslüpta anlatmış; ve halk bilgeliğinin bu çok büyük ve derin havuzundan çıkan yüksek seviyede doktrinler içeren eserler İslam kültürünün belli başlı lisanlarına tercüme edilmişlerdir. Kendisi de bir Sufi olan Gabriele Mandel bize dolaysız yoldan önemli hikayeleri tekrar anlatarak en göze çarpan örnekleri sunmakta...