Yaşamda imtiyazlı değilseniz oturup 'ah vah tüh' diyerek ömrünüzü tüketemezsiniz. Saçma sapan nostaljiler peşinde koşup hayal gücünüzü hayalperestlik ile değiş tokuş yapamazsınız. Kendi hatanızdan dolayı -bu olasılıkla seçiminizdir- başkasını suçlayamazsınız. Yapmadığınız şeyleri yaptığınızı iddia edemezsiniz. 'Bulanık Duygusallık' hiçbir zaman müttefikiniz olamaz olsa olsa gizli düşmanınız olur. Eğer kendimizi biraz tanırsak -ki bu kitabın yazılış amacı o birazı sizin keşfetmenizdir- evet bunların öğrenilebilen şeyler olduğunu anlayabiliriz. Öğrenmek için de yapılacak şey bellidir: Çalışmak...
Mesela neden sinirlendiğiniz hakkında bir bilginiz veya anlaşılmayan bir yanınız var mı?
Hiç kelimelerin sihirli olabileceğini düşündünüz mü?
Nasıl öğrendiğiniz beyninizin hangi lobunu kullandığınız veya hangi zekâ türüne sahip olduğunuz hakkında bir bilgiye sahip misiniz?
Ya da odaklanma sorunu yaşıyor musunuz? Ayrıca bu sorunun yaşam kalitenizi olumsuz etkilediğini biliyor musunuz?
Bu kitapta yazılan 31.736 sözcüğün tek amacı var. Size faydalı olabilmek. Yaşam dün olduğu gibi bugün de yarın da fırsatlar sunmaya devam edecektir.
Peki biz hazır mıyız?