Amicus curiae ya da üçüncü taraf müdahalesi olarak adlandırma bulan pratiğin uluslararası hukukta görünüm kazanmasında evrensel insan hakları hukuku önemli bir yer tutmaktadır. Ne var ki ne kökeni yüzyıllar öncesine dayanan terimin tanım ve uygulaması ne de uluslararası insan hakları hukukunun konu olduğu mekanizma ve kurumların işleyişi sabit bir seyir izlememektedir. Söz konusu dinamizmi hesaba katan bu çalışma konuyu öncelikle tanım kapsam ve geçirdiği evrim ışığında ele almayı ve hayat bulduğu hukuk sistemlerindeki güncel uygulama ve sorunları konu edinmeyi bir başlangıç noktası yapmaktadır. Çalışma uygulamayı bu gerçeklikler ışığında ve insan haklarıyla ilişkili uluslararası ve bölgesel organlar bakımından ele alırken: kavramsal tanım ve sınırları kimler tarafından ne şekilde ve hangi amaçla kullanılabildiği hangi uluslararası hukuk yapıları önünde ve ne şekilde ileri sürülebildiği ve insan hakları yargılamaları bakımından gerçekte neye ne kadar etki edebildiği sorularına cevap aramaktadır. Bu arayışın ulusal hukuktaki kıpırtılara ve bu yöndeki gerekliliklere ışık tutması da umulabilir. Bu doğrultuda teknik bir terim ya da usule ilişkin bir ayrıntı olmanın ötesinde yargı organlarını ve kararlarını demokratikleştirme ve özgürleştirme potansiyeline sahip bu yolun insan hakları lehine nasıl kullanılabileceği ve bu süreçte beraberinde getirdiği tartışma ve sorular yine bu çalışma bağlamında konu edinilmektedir.