Türkiye'de bazı kavramların tedavüle çıkmasına vesile olan insanlar vardır. Bu kişiler bir kelimeyi gündeme taşımakla kalmayıp o kelimenin içeriğini de belirlerler. Bu kelimeler endemik türler gibidir; korunması gereklidir. Bazı kelimeler de yok olduğu sanılan türler gibidir unutulmuşlardır. Biri gelir onun orada öylece durduğunu görüp can suyu verir ve o kelimeye çiçek açtırır. Türkiye'de "Milli Park" "Av ve Yaban Hayatı" kavramları da tabiat tutkunu bir bürokratla 1990'larda tedavüle giren ve gündeme taşınan kavramlardandır.
Nevzat Ceylan 1993 yılında Orman Bakanlığı'na bağlı Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğüne atandı. Türkiye'nin bir cennet vatan olduğuna inanan kuşağın seçkin temsilcilerinden biriydi. Tabiat aşığıydı. Tabiatında kurdun kuşun börtü böceğin çiçeğin ağacın taşın toprağın en kıymetli hazine olduğuna kesin inanç vardı. Bu inancını halka yansıtmakta gecikmedi. Soyadı tabiatın en ürkek en uysal ve yavrusuna karşı en şefkatli hayvanından alıntı olmasına rağmen tabiatın değerlerinin korunmasında öne çıkan bir aslan gibi davranmaktan geri durmadı.
Nevzat Ceylan bir bürokrat olmanın ötesinde bir tabiat adamı tabiatın insana emanet edilmiş bir değer olduğuna inanan biri olarak kısa sürede tanındı. Basınla güçlü bağlar kurdu basın aracılığıyla verdiği mesajlarıyla kısa sürede tabiat aşıklarının duayeni olarak dikkat çekti. Türkiye'ye tabiatı yeniden sevdiren Türkiye'de medyaya tabiattan haber konulması gerektiğini öğreten bürokrat olarak tanındı.