Meme küçültme/dikleştirme ameliyatlarında cerrahi tekniklerin ilerlemesi artan hasta memnuniyetini ve düşük komplikasyon oranlarını beraberinde getirmiştir. Sosyal medya aracılığıyla hastalar arası etkileşimin artmasının da etkisiyle bu ameliyatlara talep her zamankinden daha fazladır. Daha dik yuvarlak şekilli ve uzun süre şeklini koruyabilen memeler elde edilmesi ortak amaçken bu hedefe ulaşmak için seçilebilecek birden fazla insizyon paterni ve pedikül seçeneği mevcuttur.
Ameliyat tekniğinin seçimi değerlendirildiğinde gerek ülkemizde gerekse Amerika Birleşik Devletleri' nde ters-T skarlı tekniklerin daha çok tercih edildiği görülürken Avrupa' da ise vertikal skarlı tekniklerin daha sıklıkla kullanıldığı görülmektedir. Bu seçimde toplumun etnik yapısı ve bunun getirdiği meme boyutunun (ve dolayısıyla gereken redüksiyon miktarının) rol oynadığı açıktır. Çeviri editörleri olarak biz de en sık ters-T skarlı teknikleri tercih etmekteyiz.
Çevirisini yaptığımız mevcut kitap vertikal skarlı teknikleri merkezine almaktadır. Bu noktada dikkat çekmek istediğimiz nokta bu kitapta işlenen konseptin redüksiyon mammoplasti/mastopeksilerde horizontal skarın elimine edilmesinden çok daha fazlası olduğudur. Memede bırakılan iz miktarının azaltılması amaçlardan biri olsa da; kitap boyunca meme şekillendirmede cilde dayalı şekillendirme teknikleri yerine glandüler şekillendirmenin temel alınması memenin vasküler ve duyusal yapısının detaylı anlatımı ve bunların cerrahi tekniklerle ilişkilendirilmesi septumun efektif kullanımı gibi birçok nokta alanında öncü birçok yazar tarafından anlatılmıştır. Kanaatimizce tüm bu noktalar dikkate alınarak planlanacak cerrahi gerçekleştirildikten sonra skarın vertikal veya ters-T şeklinde olması çok da önemli değildir. Daha az iz her zaman istenen bir durum olsa da memede izden daha önemli olan şekil ve o şeklin kalıcılığıdır.
Editörler olarak bu süreçte desteklerini esirgemeyen bölüm çevirmenlerimize ve Hipokrat Kitabevi' ne sonsuz teşekkürlerimizi sunarız. Bölümlerin ilintili olduğu ve birbirini takip ettiği bu kitapta bir dil birliği olmasına özellikle dikkat ettik. Öz Türkçe kullanımına öncelik versek de bazı noktalarda anlaşılır olmak açısından İngilizce' den direkt olarak dilimize geçmiş terimleri kullanmak durumunda kaldık. Bu kullanımları tüm bölümlerde standart olarak yaparak okuyucunun kitap diline alıştıktan sonra bölümler ilerledikçe zorlanmamasını amaçladık. Kolay okunan ve anlaşılan bir yandan da Türkçe kullanımına saygısını koruyan bir çeviriye ulaştığımızı düşünüyoruz.
Son olarak bu kitapta öğretilen teknikleri bana ilk elden öğreten ve vertikal skar mammoplasti konseptiyle beni tanıştıran Prof. Moustapha Hamdi'ye içten teşekkürlerimi sunarım.
Saygılarımla.
Ankara Türkiye
Galip Gencay Üstün