Annelere bebeklerini sormuşlar "nasıl olmalı" diye. "Normal" demiş bütün anneler. "Normal ne? Demişler "hareket" denmiş: "Bebeklerimiz normal olmalı hareket etmeli ve tepki vermeli."
Sorun şu ki her anne çocuklarının aşırı hareketli olmasından yakınır. Tuzluk gibi bırakılan yerde öylece duran çocuklara "uslu terbiyeli" diyoruz ama hareketsizlik anormal bir durum. Hareketin olmadığı yerde canlılık olmaz.
Dr. İbrahim Kiçir her birimizin durmaksızın hem sevdiği hem de yerdiği bu kavramı eserinde odak aldı. Kiçir'in odaklandığı sosyal hareketlilik kavramı hem çok korkulan kaygı veren hem de hayati derecede önem arz eden bir sosyal devinimin adı. Üstelik de sosyal hareketliliği Kiçir tüketim ile siyaset kavşağında mercek altına aldı. Hem de "aktivizm" gibi hiçbir şey anlatmayan bilimsel hiçbir anlamı olmayan ama moda olduğundan dolayı tamah edilen ve popüler karşılığı pek revaçta olan bir "söylenti"ye tenezzül etmeyen bir akademik ciddiyetle.
Sevgili İbrahim Kiçir'in bu eseri kolay tatmin olmayan okuyucular açısından doyumsuz bir haz kaynağı. Ama aynı zamanda da içeriği bomboş olmasına rağmen ortalığa saçılmış tozu dumanı akademik olarak silip süpürecek kadar ağırlığı olan bir eser.
Prof. Dr. Cengiz ANIK