KADER ve İRADE Kader Allah'ın kâinatta olmuş ve olacak her şeyi ezelden bilip takdir etmesi ve levh-i mahfuzunda yazmasıdır. İrade insanın sorumluluğunun başladığı alan olması yönüyle kader meselesinde önemli bir diğer kavramdır.
Kader ve irade kavramları diğer iman esaslarında da olduğu gibi Ehl-i Sünnet çizgisinde anlaşılamaması durumunda insanı İslâm'ın hoş karşılamayacağı isyancı ve ümitsiz bir hale düşürebilir. Bu negatif hal içerisinde olmak bireysel ve toplumsal olumsuzluklara sebebiyet verebilir. Bazı insanlar günahlarını ve dini yükümlülüklerindeki eksikliklerini kadere atabilir ve kendini yanlış düşünce sonucunda güvende hissedebilir ya da yapmış olduğu güzel davranışları kendi iradesinden zannedip bencilliğine sebep olabilir.
Kadere iman eden kederden kurtulur. Hikmetin ve rahmetin tayin ettiği sınırlar içerisinde hayatını sürdüren her varlık mutlu olur üzüntü yaşamaz. Kaderin her şeyi güzeldir. Kaderin koyduğu kalıpların dışına çıkma isteği yok olma sebebidir. Her varlık için en uygun program kaderden kendisi için çizilen programdır.
İman esasları birbirine zincir halkaları gibi iç içe bağlanmıştır. Biri diğeri olmadan düşünülemez. Allah'a peygambere inanıp da kadere inanmamak iki dünya için kurtuluş sebebi olamaz.
METİN ŞENCAN