Hiç tatmadığı bir zevki usul usul yüreğinde duymaya başladı. Köyündeki çocukları hatırladı. Onların yüzleri belki böylesine temiz ve güzel değildi ama bakışları böyleydi. Bu adını dahi bilmediği minicik yavru başına gelenlerden habersiz uyuyor hatta uykusunda sık sık gülümsüyordu. Pembe dudakları bir gül yaprağı kadar pürüzsüz ve tazeydi. Minicik ellerini tuttu. Bu eller ne kadar da sevimliydi. Osman Romantik'in parmağını eliyle kavramış küçücük parmağını küçük elden çekmemişti. Başını Osman'ın hizasına koymuş O'nu seyrederken uyuyup kalmıştı.