İslam dünyasının Batı'daki merkezini oluşturan Endülüs; siyasi sosyal kültürel ve düşünsel açıdan kendisine özgü bir yapıya sahiptir. Endülüs; sanatta edebiyatta mimaride bilimde felsefede tasavvufta kelamda ve diğer ilimlerde ortaya konan birikimle İslam medeniyetinin en önemli yapı taşlarındandır. Bu önemine rağmen yakın zamana kadar genelde Endülüs özelde de Endülüs İslam düşüncesine dair araştırmalar hayli zayıf kalmıştır. Ancak son dönemlerde Endülüs araştırmalarına yönelik ilgi artmaya başlamış bundan Endülüs düşüncesi ve düşünürleri de olumlu anlamda payını almıştır. Zamanla ortaya çıkan düşünsel birikimin sistemli bir şekilde toparlanıp derlenmesi ve nihayetinde "Endülüs İslam Düşüncesi Tarihi" adlı bir çalışmanın ortaya konması bir zaruret haline gelmiştir. Bu amaçla hazırlanan elinizdeki eser daha ziyade felsefe tasavvuf ve kelam alanına yoğunlaşarak bu alanların üçünü bir biçimde kendinde bir araya getirmiş dokuzuncu ve on beşinci yüzyıl aralığında Endülüs'te ortaya çıkmış düşünürleri ve onların ürünlerini ele almaktadır. Bunlara ilave olarak bu çalışma Endülüs İslam düşüncesine bir çerçeve çizmekte bu düşüncenin siyasi ve sosyal arka planını ortaya koymakta ve Endülüs'te düşüncenin teşekkül gelişim ve temsilcilerine dair bir içerik sunmaktadır. Alanının uzmanlarınca böylesine bir muhtevayla hazırlanmış bu eser sahip olduğu yöntem ve sistemle -yapılan literatür taramaları kadarıyla- "Endülüs İslam Düşüncesi Tarihi"ne dair alanında hazırlanmış ulusal nitelikte ilk uluslararası nitelikte ise sayılı çalışmalardan biridir denebilir.
"Ve lâ galibe illâ Allah"