İnsan maddî gıdaya ihtiyaç duyduğu gibi; ma'nevî gıdaya da muhtaçtır çünkü insan ruh ve bedenden müteşekkildir. Söz konusu eğer bir Müslüman bir Mü'min ise onun ma'nevî gıdası da îmândır ibadettir. Bu ibadetlerle de insan fîzîkî ve ma'nevî anlamda ne kadar bütünleşebilirse o derece haz ve lezzet alır. İmân ve ibadetlerin fonksiyonlarını bu şekilde belirlemekle birlikte günümüzde maalesef bazen ibadetlerin sadece şekli olarak yerine getirildiğini müşahede etmekteyiz.
Dışarıdan bakıldığında ibadetlerini yerine getiren dini bütün insanlardan ibadetlerin ifâsında göstermeleri beklenen hassasiyetler ibadetlerin dışında da ahlaki olarak taşınmadığında bunun bir neticesi olarak İslâm'ın bizler için hedeflediği bireysel ve toplumsal açıdan kaliteli bir Mü'min olma seviyesine ulaşılamamaktadır. Bu durumun giderilmesi/onarılmasının çaresi dilimizin ucunda taşıdığımız bu hayat damlalarını taşıdıkları anlamıyla birlikte kalplerimize de ulaştırarak güzellikler huzur ve mutluluk yeşertebilmektir.
Bu açıdan bizler bu çalışmamızda günümüz dünyasıyla geçmiş arasında bir köprü vazifesi kurarak bu sure ve duaları (özellikle gençler için) çağımızda daha kolay anlayabilme hususunda işlemeye çalıştık. Rabbimizden niyâzımız bu eserin ortaya çıkışında etkin âmillerden olan başta değerli öğrencilerime ve Allah'a kulluk yolunda olan kardeşlerimize ma'nevî yolculuklarında bir nebze de olsa ilmi açıdan yardımcı olarak eşlik edebilmektir.
Gayret bizden tevfîk ise Allah'tandır.