"Birkaç adım daha atıp ışığı açacak cesaretim yoktu. Sanki kan damlalarını takıp edince beni de öldürecek bir katilin bedenini görecek gibiydim bu odada. Perdenin arkasında saklı biri mı vardı? İçeriye doğru ilerledikçe kapının arkasından biri ansızın çıkıp bıçağını sırtıma mı saptayacaktı yoksa? Görüş açımın genişlemesi için kapıyı iyice araladım ve alabildiğine geniş bu odada kolilerden tablolardan ve masalardan başka bir şey göremiyordum. Duvarlarda yüzlerce not; sanki tartışma ortamı yaratmak için odaların farklı yerlerine konulmuş masalar masalardaki kitaplar ve birazdan dönecek birilerinin beklentisinde olan bardaklar... Merak ve korkunun ikilemiyle bir adım bir adım daha daha daha derken kolilerin arka tarafındaki kitaplıklarla dolu bir manzara görünce duraksadım. Böyle bir odayı görmek rüya içinde rüyalarda olurdu ancak."