Allah'a hamd ve Rasulüne salât ve selam olsun. Sonra...
"Savaş yalnız sınırlarda olmaz. Savaş bir milletin topyekûn ateşe girmesidir. Eğer bu bütünlük sağlanmamışsa zafer tesadüfî yenilgi kaderdir."
Bu artık hastalanmış Osmanlının son padişahlarından biri olan Abdulhamid Han'ın sözüdür. Zamanında Orta Avrupa'dan Kafkasya'ya kadar Kuzey Afrika Hicaz ve Mezopotamya'nın tümüne hükmeden bir imparatorluğunun içerden ihanete uğramış mazlum hikmet sahibi liderinin sözüdür.
Eğer bir millet topyekûn ateşe girmezse yani Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem'in buyurduğu gibi tek bir vücut gibi olmazsa hastalanmış bir azaya diğerleri yardım için koşmazsa her bir zafer tesadüftür ve her hezimet ilahi kaderdir. Zira Allah subhanehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:
"Ey iman edenler! Siz Allah'a yardım ederseniz Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar" (Muhammed 7)
Ve şöyle buyurmuştur:
"Eğer Allah'ın insanların kimini kimiyle defetmesi olmasaydı manastırlar kiliseler havralar ve içinde Allah'ın isminin çokça anıldığı mescidler muhakkak yıkılır giderdi. Allah Kendine yardım edenlere kesin olarak yardım eder. Şüphesiz Allah güçlüdür üstündür." (el-Hac 40)
Müslümanlar tek bir millettir. Hep böyle oldular ve yine böyle olacaklar. Bunu en iyi bilmesi gereken İslam âlemine yüz yıllar boyunca önderlik yapmış olan Osmanlı milletidir. Türküyle Arabıyla Kürdüyle Farsisiyle Lazıyla Zazasıyla ve diğerleri... Tek bir İslam milletidir.
Efendiler! Türkiye halkının tarihi 1923'de başlamamıştır. Bilakis bu halkın ecdadı İslam sancağını kaldırdığından beri hep İslam'a ve Müslümanlara hizmet etmiştir. Bu onurlu tarihi benimsemeyenlerin yüzü kara olsun!
Ama nasıl bu hale geldik? Biz Türkiyeli Müslümanlar nasıl bu kadar düşebildik?
Bunun bazı sebeplerini en önemli bulduklarımı daha önce ayrı makaleler şeklinde yazmıştım. Bazı kardeşler bunları okumuşlar ve değerli bulmuşlar ve elinizde tuttuğunuz kitapta toplamaya uygun görmüşler. Muhakkak ki yazdıklarımda benim her türlü yetersizliğimden ve acizliğimden kaynaklanan hatalar ve eksikler vardır. Başka ve belki daha önemli sebepler ve etkenler de vardır. Dolayısıyla bu konularda bilgi sahibi ve mahir olan kardeşlerden ve dostlardan yapıcı eleştiriyi ve hatalarımı düzeltmelerini memnuniyet ve minnet ile kabul ederim.
Bu kitabın Müslümanlara sunulmasında emeği geçmiş olan tüm kardeşlerime çok teşekkür ederim ve Allah azze ve celle'nin kendilerinden salih bir amel olarak kabul buyurmasını niyaz ederim.
Kardeşiniz Tarık Ebu Abdullah
7 Muharrem 1444/4 Ağustos 2022