Genç insanlar söz konusu olduğunda nasihat kapısı hiç kapanmıyor. Onlara yazar olsaydınız nasıl yazardınız diyen yok. Edebiyat tarihi akım önerileriyle böyle yazılır önerileriyle dolu. Bu önerileri tekrarlamanın anlamı var mı? Gençlerin önüne akımları sıra sıra dizsek ve birini seçmelerini istesek onlardan seçtikleri akımın özelliklerini taşıyan bir şiir yazmalarını istesek hangisi yazamaz? Hangisi söz konusu kurallar dizisini işleterek bir metin üretemez? Peki yazılan metne şiir diyecek miyiz? Hikâye diyecek miyiz? Gençlere kendinizi adayın demek kolay. Başka türlü yazamazsınız demek kolay ya da yazmak için okumak şart okumayan yazamaz demek. Peki neyi okuyacak? Nasıl okuyacak? Dergi izleyin dediğinizde hangi dergiyi niçin öneriyorsunuz? İnternet ortamlarından uzak durun internet dergi editörsüz dergidir dediğinizde internet dergileriyle edebiyat dergileri arasındaki farkı nasıl örnekleyeceğiz? İşin teorisini arayın ama teoriye teslim olmayın dediğimizde önerimiz nedir? Birbirinden kıymetli yazarlarımızla Okuma Süreçleri'nde bu sorulara cevap aradık. D. Mehmet Doğan Arif Ay İbrahim Demirci Yıldız Ramazanoğlu Necip Tosun İhsan Deniz Ali Sali Turan Karataş Hüseyin Atlansoy Dursun Ali Tökel Sadık Yalsızuçanlar Şaban Abak Mustafa Aydoğan Gökhan Özcan Hüseyin Akın Hicabi Kırlangıç Yusuf Turan Günaydın Ali Utku Hakan Şarkdemir Selçuk Küpçük Mehmet Aycı Hayriye Ünal Vural Kaya Osman Özbahçe Zeynep Arkan okuma süreçlerini yazdı. Edebiyat "ölümün çürütemediği güzellik"tir. (Sezai Karakoç) Yazarlarımız bize o güzellikten bir demet sundular.