Devletler tarih boyunca farklı tehditlere maruz kalmış ve bunun neticesinde de dönemin şartlarına göre savunma stratejileri geliştirmiştir. Gelişen teknoloji artan nüfus yükselen güçler toplumlar arası etkileşimler bir yandan tehditlerin boyutunu değiştirirken aynı zamanda devletlerin uygulayabilecekleri güvenlik politikalarının da çeşitlenmesine neden olmuştur.
21. yüzyıla gelindiğinde de tehdit algılamaları ve güvenlik politikaları önemli dönüşüme uğrayarak çok katmanlı hâle gelmiştir. Bir yandan geleneksel tehditler ve bunlara karşı geliştirilen güvenlik anlayışı devam ederken kimi tehditler ise ulus devletlerin tek başlarına mücadele edebileceği bir saha olmanın ötesine geçerek kolektif mücadele gerektiren olgular hâline gelmiştir. Dolayısıyla güvenlik artık karmaşık bir hâl almıştır.
Bu kitap güvenliğin değişen yapısını alanında uzman isimler tarafından ele almıştır. Yazar kadrosu sadece akademik tecrübesi değil aynı zamanda saha tecrübesi olan kalemlerden oluşmaktadır. Sistemden aktöre kadar inen analiz düzeylerinin her biri hem güvenlik bürokrasisinde hem de akademide tecrübe sahibi isimler tarafından değerlendirilmektedir. Bu hâliyle gerek akademisyenlerin gerekse de güvenlikle ilgilenen herkesin ilgisini çekmesi dileğiyle...