Özal: George Tarık Aziz'in Amerika'nın küçük düşeceğini söylediğini hatırlıyorum. Siz de hatırladınız mı?
Bush: Evet haklısınız. Asıl küçük düşen o olacak ama bunu söyletmek zorundayız.
Özal: Evet evet. Haysiyetleri kırılmalı özellikle de Saddam Hüseyin'in.
Bush: Okey Turgut. Bakın sizinle konuşmak yine harikaydı ve sizin sadakatle yanımızda duruşunuzdan dolayı çok müteşekkirim.
Özal: Sizi tamamıyla destekliyoruz endişe etmeyin.
Saddam Hüseyin'in 1990 Ağustos'unda Kuveyt'i işgalinden sonra Beyaz Saray'la Çankaya Köşkü arasında alışılmadık bir telefon trafiği başlamıştı. George Bush ve Turgut Özal gece geç saatlere taşınan konuşmalar yapıyor bilgi alışverişinde bulunuyorlardı. Krizi Türkiye'yi uluslararası ilişkiler alanında etkili bir aktör haline getirmek için fırsat bilen Özal Bush'u Saddam Hüseyin'i devirmeye ikna etmeye çalışıyordu.
İlk kez bu kitapla ortaya çıkan bilgiler iki devlet adamının Körfez krizi ve sonrasındaki yüz yüze görüşmeleri ve telefon konuşmalarıyla Türkiye-ABD ilişkilerinin görünmeyen yüzünü olduğu kadar o dönem Türkiye'deki siyasi çekişmeleri ve bunların dış politikaya yansımalarını da çarpıcı ayrıntılarla gözler önüne seriyor uluslararası aktörlerin karakterlerini psikolojilerini anlamamıza yardımcı oluyor.