Eski Dünya kıtalarının merkezi olan Akdeniz havzası ve onu çevreleyen karalarda yeni bir dönem başlıyordu buna Yeni Çağ adını verdiler. Yeni çağ adına yaraşır şekilde yenilikler değişimler farklılıklar içeren olaylar getirdi. Bu olaylar sadece Avrupa kıtası değil bütün dünyada değişime yol açtı. Avrupa tarihinin dünya tarihi ile ciddi şekilde kesişmeye başladığı bu dönemde gerçekleşen olaylar zincirini birbirinden bağımsız düşünüp değerlendirmek imkansızdır. 10. yüzyıldan sonra yavaş yavaş Avrupalılar Asya'dan Anadolu'ya gelen Türkler ve Arap Yarımadası'ndan yayılan Araplar aynı potaya girdi. İnsanlık eski dünya kıtalarında çetin bir savaşa tutuşmuştu. Dinler ve ırklar birbiriyle savaşırken eski Dünya kıtalarına sıkışıp kaldılar. Biraz ileri biraz geri giderken dikkatler hep Kudüs ve kutsal topraklar üzerinde oldu. Aynı yolları deneyip başaramamanın çaresizliği yeni bir şeyler denemenin ürkütücülüğünü yendi. İlk adımlar atılınca beklenmedik olaylar birbiri ardınca geldi. Keşifleri başlatan ülkelerden biri Portekiz diğeri İspanya'dır. Bu iki komşu ülke Batı Avrupa'da "Tanrı Adına" ve "Hıristiyan Dünyası" için ve fakat daha da çok ekonomik nedenlerle 15. yüzyıl ve sonrasında yapılacak keşiflerin ilk adımlarını attılar. Bundan sonra her şey çok değişti. Bugünün dünyasını anlamak keşifler tarihini okumakla mümkündür. Bu nedenle keşifler aynı zamanda coğrafi bir olaydır.