"Kendi şehrimizde yabancı hale geldik..." "Kilis'te daha bugünden Türkler azınlık Suriyeliler çoğunluktadır..." "İşimizi çaldılar..." "Vergi vermeden yaşıyorlar..." "Hastanelerde Suriyelilerden geçilmiyor diyorlar..." "Bunlar içimize bir virüs gibi girdiler. Bizim toplumsal dokumuzu kanser ettiler..."
2011'deki iç savaştan sonra Türkiye'ye sığınan Suriyeli göçmenler iç siyasetin yüksek tansiyonlu bir konusu haline geldiler. Ülkeyi "istila" ettiklerine ciddi bir güvenlik tehdidi oluşturduklarına dair tepkiler gerek sosyal medyada gerek siyasî olarak çoğaltıldı ve karşılık buldu.
Adını bu reaksiyonların gündelik dilde yaygınlaşan bir ifadesinden alan "Suriyeliler Her Yerde!" Suriyelilere yönelik tedirginliğin ve nefret söyleminin özellikle yoğun olduğu Kilis'te yapılan bir araştırmaya dayanıyor. Sadece göçmen sayısının çokluğundan değil göçmenler başka yerlerden farklı olarak şehrin çeperine "kusulmayıp" "yerli" halkla iç içe yaşadığından ötürü Kilis bu "hassasiyetlerin" yüksek olduğu bir saha.
"Suriyeliler Her Yerde!" Suriyeli göçmenler hakkında doğru bilinen yanlışların son derece canlı örneklerini ortaya koyuyor. Göçmenler ve "yerliler" arasındaki karşılaşmaların etkileşimlerin çok yönlü dinamiğine ışık tutuyor.
Bayram Koca ile Duygu Altınoluk'un hazırladığı derlemede onların yanı sıra Haydar Karaman ve Tuğçe Berfim Tunç'un yazıları yer alıyor.