"İdrak kelimesinin kökenini çok severim. İdrak merdivenin en alt basamağı anlamına gelen Arapça 'dereke' sözcüğünden türüyor bir şeyin sonuna veya dibine ulaşma anlamına geliyor. Bir nevi iliklerine kadar hissetme hali. Ve oradan sonra varılacak başka bir yer yok. Anlamadaki son evre orası. Üstelik yukarıda bitmiyor bu anlama hali en aşağıda başlangıçta dipte bitiyor. Merdivenin en alt basamağı başlangıç noktasıdır. Bir şeyin idrakine varmak başlangıç noktasına geri dönmekle anımsamakla o anlamın köklerini en derininde en başlangıcında bulmakla mümkün."
ParçalıBulutlu'da idrake varmaların yolculuğuna çıkmış bir Tuğçe Isıyel var. Yuvaya yola ve sürgüne yaşama ve ölüme bir bir uğrayan; doğayla insanın kurumuş göbek bağına ağıt yakan satırlarla sarmalıyor okuyucusunu. Bu satırları fotoğraflara ve müziğe ilikliyor zamanı ve eşyayı eğip büküyor. İnsanın da tıpkı Dionysos gibi şarap olmayı bekleyen üzüm gibi kozasında pelteleşen tırtıl gibi iki defa doğabileceğine inanıyor.