Hz. Peygamber (sav.) Kur'ân'ı güzel ses ve makam ile okumayı övmüştür. Kāriler bu övgüye mazhar olabilmek ve Kur'ân'ı gönüllerde hissettirebilmek için tilâveti sanat boyutuna taşımışlardır. Mûsikîşinas kāriler zaman içerisinde bulundukları coğrafyaların etkisiyle kendilerine özgü tilâvet tavrı oluşturmuşlardır. Bu tavırlar içerisinde en yaygın olarak kullanılan İstanbul ve Arap tavrıdır.
Çalışmamızın birinci bölümünde kavramsal çerçeve kapsamında kırâat tilâvet tecvid tavır ve üslup kavramları incelenmiştir. İkinci bölümde mûsikî ve kırâat ilimlerinin tarihsel süreci ele alınmıştır. Üçüncü bölümde İslam'da mûsikînin ilmî dayanağı incelenerek kutsal kitaplar ve mûsikî ilişkisi üzerinde durulmuştur. Dördüncü bölümde XX. yüzyılda yaşamış mûsikişinas Türk ve Arap kārilerin hayatları kısaca anlatılmıştır. Beşinci ve son bölümde ise Kur'ân kırâatinde en çok kullanılan İstanbul ve Arap tavırları incelenmiş olup alanın uzmanları ile yapılan görüşmeler neticesinde belirlenen kārilerden tespit edilen aşr-ı şerîfler notaya alınarak İstanbul ve Arap tavrı Kur'ân kırâatine örnek notasyon olarak çalışılmıştır.