Düşüncelerin paylaşımı bakımından önemli bir tür olan mektup sanatı günümüzde her ne kadar eski itibarlı konumunu kaybetse de kültür tarihi incelemeleri bakımından paha biçilmez bir değer taşır. Zira eserleriyle kalıcı izler bırakan hayatların yazı ve kitap uğraşlarının din anlayışlarının yanı sıra dönemin ortamının ipuçlarıyla dahası giderek güçlenen bir dostluğun izleriyle dolu birer belge niteliğindedir mektuplar.
Mektuplaşmalar Meryem Cemile ile Mevdudi'nin 1960-1962 yılları arasında yazdıklarını bir araya getiriyor. Mektuplar aynı dünya görüşünü benimseyen iki müellif arasındaki ilişkilerin yanı sıra çağdaş dönemin iki değerli isminin İslamlaşma Batılılaşma modernizm ve oryantalizm konusundaki tartışmalarını da içeriyor. Bu mektuplarda iki yazar arasındaki dostluğun nasıl geliştiğini zor günlerinde birbirlerinden nasıl güç aldıklarını da görüyoruz. Okurlar yaşadığı dönemin sorunlarına ilişkin Meryem Cemile ile Mevdudi'nin görüşlerine Amerika'da Avrupa'da Afrika'da ve İslam ülkelerinde yaşanan gelişmeler karşısındaki tutumlarını mektuplar sayesinde kavrama imkânı buluyor. Yine bu mektuplarda müelliflerin anlayış darlıkları ve yozlaşmalar karşısındaki sebatkâr tutumlarına günlük endişelerine her şeye rağmen hiç yitirilmeyen iyimserliklerine ve İslam'a bağlılıklarına şahit olunuyor.
Mektuplaşmalar sadece Meryem Cemile'nin karmaşık iç dünyasını kavramayı sağlayacak ayrıntılı ipuçları vermiyor; onun okumalarını din anlayışını eserlerini oluşturma sürecinde Mevdudi ile paylaştığı düşüncelerini ve arayışlarını da gözler önüne seriyor.