Osmanlı Devleti'nin üç kıtaya yayılması ve bu sınırlar içerisinde birçok milletle tanışması mutfak kültürünü oldukça zenginleştirmiştir. Şerbet kültürü ise farklı kültürle tanışan Osmanlı halkının öğrenme heyecanı ve çalışkanlığıyla bir miras olarak bize kalmıştır. Anadolu'nun her yöresinde ustalar annelerimiz kimi zaman meyve ve çiçek özleriyle hazırladıkları kimi zaman da sır gibi sakladıkları baharatlı şerbet mayalarını kristalşişelerde muhafaza ediyorlardı. Yaz gelince taze meyveler ve çiçeklerle kışın ise kış meyveleri ve baharatlarla hazırladıkları bu şerbetleri özel kaselere doldurarak ev ahalisine ve misafirlerine ikram ederlerdi. Her özel günün bir şerbeti olmakla beraber her birinin de hikâyesi ayrıydı. Sultan Birinci Ahmet zamanında üç yüz dükkân ve altı yüz şerbetçi olduğu bilinir. Şimdi gelelim bizim şerbetçi Şerif Ustamızın hikâyesine.