Varlık âlemine imtihan olmaya geldiği günden itibaren insanoğlunu bir an yalnız bırakmayarak ona yoldaşlık yapan bazı ruhani varlıklar mevcuttur. Bunlardan bir kısmını meydana getiren melekler insanın iyiyi doğruyu güzeli bulmada yardımcısı iken ruhani varlıkların diğer bir bölümünü oluşturan şeytânlar insanoğluna kötüyü yanlışı çirkini telkin etmekte sonuç itibariyle onun kuyusunu kazma gayesini gütmektedirler. Daha önce gönderilen semavi din ve kitaplarda olduğu gibi Kur'an ve hadislerde de mü'minler şeytanın hile ve tuzaklarına karşı uyarılmış ona tabi olmamaları istenilmiştir. Haram kılınan her davranışta şirk ve küfürde onun rolü sözkonusudur. Şeytân'ın insanın üzerine en fazla düştüğü vesvese ve telkînlerini en fazla yoğunlaştırdığı zamanlar ise ibâdet anlarıdır. Dünyaya imtihan olmak üzere gelmemizin bir gereği olarak her inasın melekten ve şeytân'dan bir arkadaşı bir çeşit danışmanı vardır.