Olağan hayat koşullarında önce dersimizi alıp sonradan sınava giriyoruz. Ülkemizi ciddi derecede etkileyen deprem sel heyelan gibi olağandışı olaylar ise bizi önceden sınava sokup sonradan ders veren afetler olarak karsımıza çıkıyor. Peki bu derslerden sonuç çıkarıyor muyuz? Çıkardığımız sonuçlar bizi olağan hayat koşullarından daha iyi bir hayata hazırlıyor mu? Bahsettiğimiz daha iyi hayat koşullarının afetsiz olmayacağı kesin. Demek ki daha iyi hayat koşullarına sahip olmamız afetlerden uzak bir hayatı ifade etmiyor. Nitekim afetlerle birlikte ve fakat afetlere karsı dirençli ve bilinçli bir hayat bize şimdiki koşullardan belki daha iyi yaşam koşulları sağlayacak. Daha iyi ve hatırı sayılır güzellikte bir hayat yaşamak için olmuş afetlerden ders almak ve olası afetlere karsı hazırlıklı olmak esasımız zorunlu görevimiz. Bu kitap daha iyi bir yaşam için afetlerin farkına varılması alınması gereken tedbirlerin zamanında alınması yapılması elzem işlerin daha fazla geciktirilmemesi amacıyla "bir tuğlada biz koyalım" amacıyla kaleme alındı. Umuyoruz ki olmuş afetlerden başımıza gelen kadar olacak afetlerden zarar görmeyelim. Bunu başarabilmenin yolu felaket başa gelmeden evvel tedbirleri almaktır.