Zamanla orduların asker sayılarında görülen artış birliklerin sevk ve idaresinde birtakım düzenlemeleri zorunlu hâle getiriyordu. Yaşanılan çağın değişimine ayak uyduramayan ihtiyaçlarına karşılık veremeyen bir ordunun ayakta kalabilmesi mümkün görünmüyordu. Tehlikenin farkına varılmış ve birtakım tedbirler alınmışsa da yapılanlar yeterli olmamıştı. Yeni bir yapıya ihtiyaç olduğu aşikârdı. Gözler Batı'ya çevrilmiş dikkatler yeni modeller üzerine yoğunlaşmıştı. Böyle bir ortamda bugün adına "kurmay subay" dediğimiz erkânıharp subayları nasıl ortaya çıktı? Kurmay subayları diğerlerinden farklı kılan nitelikleri ve eğitimleri nelerdi? Kısa süre sonra "Avrupa'nın en muntazam ordularında seçkin subaylar sınıfına girebilecek derecede bilgi sahibi faal ve vatanperver" subaylar hâline nasıl gelebildiler? Eğitim müfredatları nasıl şekillendi? Mezun olduklarında askerî organizasyon içerisinde hangi kademelerde yer aldılar? Görev ve sorumlulukları ne idi?
Erkânıharbiye Mektebinin ilk mezunlarını verdiği 1848 yılından Birinci Dünya Savaşı'nın başlangıcına kadar olan süreci ele aldığımız çalışmamızda yukarıda saydığımız bu soruların cevabını bulacaksınız.