Avrupa'da 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren şekillenen kültürel temsilleri ve pratikleri önemini hâlâ koruyan on üç tema çerçevesinde derleyen bu kitap kıta ölçeğinde bir kültür tarihi sentezi sunuyor.
Emmanuelle Loyer her bölümde bir sorunsalı ortaya çıkarmaya ve "Avrupa denilen çiçek dürbününü avcumuzda çevirip o ana kadar kendini göstermeyen yeni gerçekliklerin farkına varmamızı sağlayan tarihyazımsal bir aracı kullanmaya" çalışıyor: Garlar kafeler ve bulvarlar gibi mekânlar etrafında şehre özgü yeni zaman algısının ve deneyim sisteminin nasıl şekillendiğini gözler önüne sermek için kent kültürüne eğiliyor. 19. yüzyılın ikinci yarısında serpilmeye başlayan "gazete uygarlığı"nın tiyatronun burjuvalaşma sürecinin hikâyesini anlatıyor. 1914-45 arasında Avrupalı toplumlara damgasını vuran savaş kültürünün toplumsal yaşama nasıl sızdığını ve sömürgeci kültür denen düşünsel yapıda kendini nasıl sürdürdüğünü gösteriyor. Avrupa monarşilerinin karşısında oluşan sivil toplumun bayraktarlığını yapan entelektüel figürünün geçirdiği dönüşüme 1968'le baş gösteren yeni hareketlilik tarzlarına odaklanıyor.
Son olarak dijital kültür kitle turizmi gibi daha güncel olgulara da değinen Loyer yirmi beş yıllık okumalarının ve derslerinin ürünü olan Avrupa'nın Kısa Kültür Tarihi'ni özel hayatın yakın tarihine göz atarak tamamlıyor.