"Vicdan fotoğrafı dolu her taraf. Fakat herkes göremiyor. Kendisinden kaçarken insan; yakalanmış kameraya." Güz yeşili sessizliklerden yüzleşen fotoğraflara doğru derinleşen bir vicdan filminin içindeyiz sanki Son Gün Fotoğrafhanesi'nde. Ayrı gibi dursa da bir bütünlüğü ve ortaklığı barındırıyor bu çok katmanlı öyküler. Bazen lirik hüzünlü; bazen sembolik kapalı ve rüyalı bir anlatım. Bir annenin ölümü üzerinden iç ve dış gözlem çağrışımları sosyolojik bulgularla örülüyor. Tedirgin ve çaresiz insanlar unutulan değerler belleksiz yaşama ürkünçlüğü ontolojik arayışlar buluşlar çözülme ve inşirah hiç eskimeyenler...
Son Gün Fotoğrafhanesi Taha Çağlaroğlu'nun ilk öykü kitabı.