Sanma ki! Bu dünya kalıcı ve bakidir..
Bir o kadar da fani ve yalandı. Emrine girersen rezil eder seni emrine alırsan vezir eder seni.. Dünya hayatı bir ticaret adamının ve bir iş adamının yol güzergâhında ki bir durak misali yeridir. Tüccar orada hazırlığını yapar kendini düzeltir işine ve hedefine odaklanır. Ona verilen işi hedefi ve görevi yerine getirmek için de geçtiği duraklarda unutmaz ve daima hatırlar.
Lakin görevini ve hedefini unutan kişi ise durakladığı yeri kendi meskeniymiş gibi benimserse hayal kırıklığına uğrar ve oranın geçici olduğunun farkına varırsa çok pişman olur. Son pişmanlığın fayda vermeyeceği noktaya geldiğinde iş işten geçer ve hedefi ve görevi askıda kalır. Nasıl o görevi unuttuysa görevde onu oracıkta unutur.
Kimsenin daima kalmayacağı bu fani olan dünya hayatına insanın bağlanması akıllı bir insanın yapacağı hareket değildir. Dünyayı hedefi misali gören biri ve ne için yaratıldığını unuttuğu an kısa yolculukta kendini bulamaz ve bir kayıp içine girer.
Unutmayalım! Akıllı insan geçici hayat için değil sürekli ve daimi olan hayat için çalışır..