1516'da başlayan fetihleri takip eden yarım asır içinde geniş Arap coğrafyasının siyasi hâkimi Osmanlı Devleti oldu. Osmanlı öncesi şartlarla karşılaştırıldığında coğrafyanın genişliği ve nüfusu göz önüne alınırsa dört asırlık Osmanlı idaresi kesintisiz bir barış ve istikrar dönemi getirdi. Bu uzun barış dönemi 19. yüzyıldan itibaren önce sömürgeci imparatorlukların işgalleri ardından da milliyetçilik dalgalarıyla büyük darbeler aldı ve nihayetinde I. Dünya Savaşı akabinde tamamen ortadan kalktı.
Osmanlı Araplarının Türkiye'de en önde gelen uzmanlarından Prof. Dr. Zekeriya Kurşun'un bu kapsamlı eseri bu uzun birlikteliğin koptuğu çağın hikâyesi: Napolyon'un Mısır'ı işgalinden 18. yüzyılda başlayıp sonraları yeni bir hanedanın kökü olan Vehhabî isyanlarına İngiliz ve İtalyan müdahalelerine kadar sunulan geniş tarihsel bakış açısı Osmanlı Araplarının o meşhur uzun yüzyılda yaşadığı tehditleri ve İstanbul'un Osmanlı Araplarını merkeze bağlı tutabilmek adına aldığı çeşitli tedbirlerle beraber anlatıyor. Milliyetçilik akımlarının dünyayı kavurduğu bir çağda Osmanlı Araplarının siyasi konum ve hareketlerini II. Abdülhamid'in hilafet siyaseti ve Arapların bu siyasete tepkilerini İslâm Birliğinin Osmanlı Arapları üzerindeki etkilerini yakından mercek altına alan bu eser bir yandan da dönemin önemli siyasi ve dini simalarının portrelerini resmediyor: Abdülkadir El-Cezayiri Necip Azurî Reşid Rıza Şekip Arslan İzzet El-Cündî ve daha niceleri.
Osmanlı Arapları Hilafet-Siyaset-Milliyet 1798-1918 Osmanlı Devleti'nin son asrında yaşanan bu büyük coğrafi ve beşerî kopuş hakkında yazılmış olgun bir tarih araştırması...