Aslında kendimizin günahsız olmadığını bir türlü kabul edemiyoruz. Oysa insan günahkardır. Bu fıtratın gereğidir. Esas alan tövbe etmektir. Tövbe etmeyi de beceremedik. Çünkü taş atmak hoşumuza gitmeye başladı günahımıza bakmadan. Taşın büyüklüğü ve atma hızımız ne kadar çok olursa makamımızı servetimizi koruyacağımız inancı doğru orantılı olmaya başlıyor. İşin en kotüsü de taş atmaktan yorulmuyor ellerimizle birlikte kalplerimizin de taşlanmış olduğunu fark edemiyoruz. Anlamak istemediğimiz ve anlama ihtimalimizi ortadan kaldırmak için beynimizi kalbimizi ve vicdanımızı uyuşturmaya devam ediyoruz. Sarhoşluktan bir türlü çıkamıyoruz. Haydi! Ya taş atmaya devam edeceğiz ya da "Ey müminler! Hep birlikte Allah'a tövbe ediniz ki