Çok eski çağlarda ağızlarından ateş ve buz püskürten ejderhalar yaşardı.
Bulutları delip geçen şatoda yaşayan ejderhalardan halk çok ama çok korkuyordu. Ejderhalar beslenmek için uçarak kasabaya iniyor halkın malına ve canına zarar veriyorlardı.
Krallar halkı umursamadığı gibi canlarını kurtarmak için halkı yem olarak kullanıyordu. Durum gittikçe kötüleşiyordu. Halkın kendi başının çaresine bakmaktan başka yapacağı bir şeyi yoktu. Bir şeyler yapılmalıydı. Ama nasıl!