Günümüzde pek çok Müslüman İslam dünyasının Batı'yla giriştiği büyük medeniyet rekabetini kaybetmiş olmasından derin ıstırap duymaktadır. Kuşkusuz ıstırabın yegâne nedeni sadece bu mücadelenin kaybedilmiş olması değildir. Felsefede sosyal adalette adil siyasette modern bilimde gelir dağılımında insan haklarında ahlakta sanatta estetikte edebiyatta eğitimde hasılı pek çok alanda Müslümanların dünyanın geri kalanından negatif yönde ayrışmış olması da bir hayli can sıkmaktadır. Bu kitapta mezkûr negatif ayrışmanın Müslümanların din ve insan anlayışından ve dini eğitime konu yapma biçim ve mantalitesinden kaynaklandığı varsayımından hareket edilerek problematik bir deşifre girişimi denenmekte; bu doğrultuda belli başlı sorun alanları tespit edilerek bu alanlar üzerinden "İslam dünyası yeniden kurulabilir mi?" ya da "İdeal Müslüman yeniden yetiştirilebilir mi?" sorularının muhtemel cevaplarının din eğitimi bağlamında izi sürülmektedir.