Babasını üç yaşında kaybeden Jessie küçük yaşta sorunlar yaşamaya başlamıştı. Henüz küçük bir çocukken dışarıda oyun oynaması gerekirken on iki yaşında eve kapatmıştı kendini. Annesi Helen orta yaşlı uzun boylu esmer tene sahip bakımlı bir kadındı. Özel bir şirkette sekreterlik yapan Helen çıkış saatini bekliyordu ve Saat beş'i on gösteriyordu. Helen eve gitmek için montunu üzerine alıp sonra masa arkadaşı Henry'e "iyi akşamlar Henry ben çıkıyorum. Yarın görüşmek üzere" dedikten sonra yavaş adımlarla oradan ayrılmaya başladı. Taksi durağına yorulmuş ayaklarla giden Helen soğuk havanın etkisi altında kalmıştı. Yüzü kıpkırmızı burnunun ucunda su akmaya başlamıştı bile. Başına bereyi geçirdikten sonra üşüyen elini kaldırarak "hey taksi" diye seslendi. Duymadılar sanırım... Helen sinirli bir şekilde tekrardan elini kaldırarak "Heyy lanet olası taksi istiyorum taksiiii!" diye bağırmaya başladı. Sanki taksi şoförü onu duymuş gibi kaldırıma yanaştı ve "Buyurun bayan ne tarafa gidiyoruz?"