"Herhangi bir zamanda herhangi bir yerde karısının taktığı adla "İsa'nın kabusa benzer günlerinin içindeyiz. İsa öylesine yaşayıp giderken bir iş değişikliğiyle İthal Ambarları ve Uluslararası Elektronik Birliği Kurumu'nda mutemetliğe başlayan ve başından geçen inanılması güç olaylardan sonra kendini bile tanıyamaz hale gelen herhangi biridir yalnızca. Melih Cevdet Anday basit bir memura sorgular ve sorgucularla kararan bir dünya kurarak olağanüstü bir dönem ve sistem eleştirisi yapıyor İsa'nın Güncesi'nde: "Saçma"nın tek anlam haline geldiği olağanlaştığı; olması gerekenin ise yadırgandığı hatta sorgulandığı bir dünya bu. Anday'ın kurduğu "gerçeküstü" ama gerçeğin ta kendisi dünya tüm otoriter sistemleri ve bu ilişkiler içine sıkışmış hapsolmuş insanların çaresizliğini yansıtıyor. Sarsıcı bir dönem romanı..."