Neresi ulaşılmazdı ki? Aralarında sadece birkaç adım vardı. İstese birkaç adım sonra ona dokunabilirdi. Ama ulaşmış olur muydu? Olamazdı tahminen! Önce o ördüğü duvarları yıkmalıydı. Belki de o zaman bile ulaşmış olmayacaktı. Belki de gerçek hikâye asıl o zaman başlayacaktı...
Şiir gibi... İlk cümleyi okuduğum andan itibaren hep ardını merak ettiğim bir romandı. Kahramanların duygularının anlatılışları olayların akışı bir şiir gibi bütünlük ve ahenk içindeler. Romanı okurken içinde kendimden birçok duygu buldum. İçinden hoşunuza gidecek ve sizi etkisi altına alacak o kadar çok cümle bulacaksınız ki belki de benim gibi siz de birçok yeri altı çizilmiş bırakacaksınız. Eğer bugün çok hüzünlüyseniz ya da aşkınızın mutluluğundan ayaklarınız yerden kesilmiş durumdaysa hemen bu romanı okumaya başlayın derim. Romantik sürprizler ve masallara benzeyen bir aşk hikâyesi sizi bekliyor.
Neslihan YENER
Önce biraz klasik ve sıkacak gibi duran ama bir sonraki paragrafta insanı merakta bırakan bir yapıt. Ters köşeye yatmak beklenilen bir şeydi ama yine de bile bile lades olması daha garipti. Videolar geliyor gözüme sahnelerde ilerledikçe. Zaten anlamlı olan daha bir şekilleniyor o zaman. Biraz kendinizde veya etrafınızdaki olaylarla tanıdık garipleşip gelişen okudukça "oku beni" diyen bir roman. Anlatınca olmaz aslında okuyup kendiniz görmelisiniz. Son olarak şunu da itiraf edeyim; romanı bitirince bir şiir yazmak geldi içimden kendi ulaşılmazım için... Yani kendinizi içinde buluyor ve etkileniyorsunuz okurken.
Ö.Serden US