Ali Özgür Özkarcı farklı bir söyleyiş yolu bulup olağandışı bir kurgu zemini yaratıyor Kopukluklar'da. Üstelik bunu yaparken mekân atmosfer ve karakter konumlayışında bir sahtelik sezilmiyor. Aksine tam burada etiyle soluğuyla kusuru ve oluruyla duruyor her şey.
Zihnin çizgileri bir belirip bir kayboluyor. İnsanlar insanlar yeniden insanlar. Taşkın arzularla değil sakin parçalı serin. Bağırmayan ne aradığını bilen ama bulduğunu okura altın tepside sunmayan bir yazarın didiklenmeyi hak eden öyküsü Kopukluklar.
Hayat vazgeçemediklerinin de cezasıdır. Geç öğrenmiştim.